Çalışkan karıncalar hem üretiyor, hem de rol model oluyor

Değerli Gazete Saros okurları, ‘Kahve Tadında Sohbetler’ köşemizde, bu ay ‘Duoformica’ markasının kurucuları olan kadın girişimciler, Derya Aktan ve Duygu Turşucu’yu konuk ettik.

Çalışkan karıncalar hem üretiyor, hem de rol model oluyor

El emeklerini katarak ürettikleri ürünlerin aynı zamanda satışını yapan bu iki kadın girişimciyi öncelikle tanıyalım.
Ankara’da doğan Derya Aktan, 32 senedir Keşan’da yaşamakta. Evlilik sebebiyle geldiği Keşan’da uzun yıllar Önder Gazetesi’nde gazetecilik mesleğini icra etti. Çok yönlü ve dışa dönük bir insan olarak kendini tanımlayan Aktan, şimdilerde severek ürettiği bir işi yapmakta.
Duygu Turşucu ise aslen Keşanlı olup, Duoformica’dan önce çeşitli iş kollarında çalışmış bir kadın girişimci.
3 yıl önce, bir kahve sohbetinin sebep olduğu bu girişim, bugün iki arkadaşın ‘Duoformica’ adını verdikleri bir markaya dönüşmüş durumda.
KEŞANLI KADIN GİRİŞİMCİLERE LATİNCE İSİM
Sözü daha fazla uzatmadan kadın girişimcilerden Derya Aktan’a bırakıyoruz.
Aktan, “İsim arayışına girdiğimiz ilk zamanlarda Derya ve Duygu isimlerinden bir şeyler mi türetsek acaba dedik, sonra iki kadın mı koysak diye düşündük ama hiçbiri içimize sinmedi. Üretkenliğimize yakışacak bir isim bulmalıydık. ‘Duoformica’ tam da bu noktada bizi yansıtacak bir isim oldu. İki karınca koyalım ama Latince olarak yazalım ve söyleyelim dedik. Duo ve formicayı birleştirerek ismimizi oluşturduk. Formica, Latince de karınca demek. Duo da iki. Logoyu da ben çizdim. Logomuzda da iki tane karınca kafası var. İlk başta akılda kalması zor ama bizi iyi yansıttığını düşünüyoruz. Böylelikle Duoformica adını verdiğimiz markamızı kurduk.”
“HER ŞEY BİR KAHVE SOHBETİNDE BAŞLADI”
Duoformica’nın ilk tohumlarının bir kahve içimi esnasında gerçekleştiğini söyleyen Turşucu ise, “Sevdiklerime gözlük ipi, oyalardan takılar ve fularlar yapmayı seviyordum. Bir süre sonra severek yaptığım bu hobi, bir süre sonra benim için işe dönüştü ve uzun yıllar el işi yaparak maddi gelir elde ettim. Bir gün Derya hanım ile kahve içerken, ‘niye biz bu işi birlikte yapmıyoruz ?’ dedik. Sonra tüm fikirlerimizi ortaya koyarak bu yola girdik ve 3 yıldır bu yolda iki çalışkan karınca olarak üretiyoruz” dedi.
“HER GÜN YENİLENEREK DEVAM EDİYORUZ”
Yaptıkları işlerden bahseden Aktan ve Turşucu, sözlerini şöyle sürdürdü; “İlk başlarda ana malzememiz sadece keçeydi. Keçe işlemesi kolay, çok renkli bir materyal ve keçe ile her şeyi yapabilmek mümkün. Giysiden ev eşyasına kadar birçok şey yapılabilmekte. Keçenin maliyeti diğer malzemelere göre daha uygun. Yani yaptığımız ürünü, biz uygun fiyata satarsak ancak yavaş yavaş para kazanırız diye düşündük. Zaten ilk önce keçeden çam ağaçları yaparak işe başladık. Gerçekten de çok uygun fiyatlara satıyorduk ve sürümden kazanıyorduk. Sonra anahtarlık yapmaya başladık. Bir yerde elimizin emeğini hiç koymadık ürünlerimize. Sonrasında yavaş yavaş başka şeylere doğru kaymaya başladık. Örneğin sahillerden topladığımız gargalakları (rüzgarla denize sürüklenip dalgalarla kıyıya vuran odun parçalarının kum ve taşlara sürtünmesinden şekil alan odun parçaları) materyal olarak kullandık, derken mumlar ve oyalarla yaptığımız takılar ile ürün yelpazemiz gelişti.
Ürettiklerimizin, doğal malzemelerden oluşmasına özen gösteriyoruz. Doğal ve kaliteli materyallerle çalışarak uygun fiyatlı ürünler ortaya koymaya özen gösteriyoruz. Keçeden yelekler yapıyoruz ve üzerine işlemelerle şekiller veriyoruz. Müşterilerimiz tarafından keçe yeleklerimiz çok beğenildi. Tüm bunların yanında etamin işleme, kitap ayracı ve ahşap boyamalarımız ile kapı süslemelerimiz de mevcut. Keçe ile başladığımız bu yolda ahşap, kumaş ve boncuk kullanarak hala kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Gerçekleştirmek istediğimiz projelerimiz de var. Hepsini sıraya koyduk.”
ÜRÜNLERİMİZE KOLAYLIKLA ULAŞABİLİRLER”
İki kadın girişimci, ürünlerine ulaşmak isteyen müşterileri ‘Duoformica’ adını verdikleri Instagram hesabına bekliyor. Bu iki çalışkan karıncaya kendi kişisel hesaplarından ulaşım sağlayabileceğiniz gibi Keşan Belediyesi’nin açtığı İzzeti İkram Pazarı’nda da kendilerine ayrılan stantlarında rastlayabilirsiniz.
Sosyal medya ve stantların yanı sıra Keşan’da çeşitli mağazalarda ürünlerini tanıtıp, para kazanan Aktan ve Turşucu, “Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisi’ne de üye olduk. Ürünlerimizi orada sergileyip, kazanç sağlayabiliyoruz.
Bir de Keşan Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü’nün ‘Emeğimiz Kazanıyor’ projesi sayesinde ürünlerimizi orada da satışa sunabiliyoruz. Kargo ile Türkiye’nin dört bir yanına ürün gönderimi yapıyoruz. Keşan’da da birkaç mağaza, kadın girişimcilere destek ve iş gücüne yardım mahiyetinde bir sosyal sorumluluk hareketi olarak ürünlerimizi aldı ve satışa koydu. Böylelikle ürünlerimize Trendyol, Hepsiburada ve Gittigidiyor gibi internet alışverişi sitelerinden de ulaşabilirler. Ayrıca doğum günü ve özel günler için sipariş üzerine üretim de yapıyoruz. Kafamızda daha çok fikirler var.” Şeklinde görüş belirttiler.
BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ”
Bölgemiz kadınlarına, “Evde oturarak üretebilecekleri çok şey var, yeter ki sabır göstersinler.” Diyen Aktan ve Turşucu, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Küçük yerlerde yaşayan kadınlarımız, genelde; vaktim olmuyor, çocuk, yemek, ev işi… diyerek bahaneler üretiyor ama çalışan kadının evinde yemek bir şekilde pişiyor, ev bir şekilde toplanıyor ve çocuk bir şekilde büyüyor. Aynı şey ev kadınları için de geçerli. Tüm ev işlerini bitirdikten sonra yaparken keyif alıp, bir de üstüne kazanç elde edebilecekleri, yeni el uğraşları bulmalarını tavsiye ediyoruz. Eksiklikleri, kendilerini geliştirmiyor olmaları. Bakış açıları çok dar, bu hep aynı şeyleri yapmaları ve hep aynı şeyleri izliyor olmalarından kaynaklı. Gazete, dergi ve kitap okumuyorlar ve bir araya geldiklerinde konuştukları konular; giydikleri kıyafetleri, evleri ve diziler hakkında oluyor. Çok dar anlamda hayata bakıyorlar ve vizyonları da yok. Bunun için yaptığımız ürünlerin değerini pek bilmiyorlar. El emeği olarak yaptıkları şeyler de hep aynı. Biz tüm işlerimizi hallettikten sonra bize fikir vermesi adına çeşitli dergiler okuyor, internette görseller araştırıyoruz, yani anlayacağınız dersimize iyi çalışıyoruz. Daha farklı neler yapabiliriz, bunu araştırıyoruz. Gezip gördüğümüz yerlerde, farklı gördüğümüz şeyleri gerekirse satın alarak, kendimize örnek ediniyoruz. Nerede, ne festivali var, öğreniyoruz. Kendimize hedef koyuyoruz ve bu hedefi gerçekleştirmek için çabalıyoruz. Kadınların mutlaka kendilerini geliştirmeleri lazım. Eminiz ki, o zaman ortaya çok daha güzel ürünler çıkaracaklardır. Çetik örmek, yelek örmek tabii ki önemli ve bizim kültürümüzün birer parçası ama modern dünyaya ayak uydurmakta en az bunun kadar önemli. Alışılmışın dışına çıkmak gerekiyor. Dönemin ihtiyacına yönelik ürünler ortaya koymaları önemli. Bakış açılarını değiştirmeleri lazım.”
“ÇOCUKLARIMIZ, EL BECERİLERİ ÖĞRENMELİ”
“Lütfen bakış açımızı değiştirelim.” Diyen Aktan, “Çok okuyalım, çok araştıralım, çok gezelim ve kabuğumuzu kıralım. Çocuklarımızı küçük yaştan itibaren el becerilerini sergileyebilecekleri alanlara yönlendirelim. Onları küçük yaşlarda, ev ihtiyaçlarını yerine getirebilecekleri şekilde yetiştirelim. Bu çok önemli. Şu an düğme dikmeyi bilmeyen çocuklar yetişiyor. Lütfen bu konuda biz büyükler, üzerimize düşen büyük görevin farkına varalım. Erkek çocuğu, kız çocuğu diye ayırt etmeden çocuklarımıza bunları öğretelim.” Şeklinde konuştu.
“İleriye dönük hayallerimiz arasında üretim ve satışın olduğu küçük bir iş yeri/atölye açmak var.” Diyen Turşucu, “Ufak bir atölye açarsak, ihtiyacı olan bir kimseyi de yanımızda çalıştırabiliriz. Mesela şu an bile bize yardım eden ve el emeğinin karşılığını alan arkadaşlarımız var. Ürünlerimizin satışı konusunda mağazalarında bizim ürünlerimize yer vererek, bize nasıl yardımcı olunuyorsa biz de elimizden geldiğince çevremizdekilere fayda sağlamak için uğraşıyoruz. Bizim yapamadığımız ürünler var. Mesela iğneleme yöntemiyle keçe yapan, amigurumi yapan arkadaşlarımız var. Onların ürünlerine, biz de kendi Instagram sayfamızda ve stantlarımızda yer veriyoruz. Biz her şeyi üretemeyiz, bu yüzden onların yaptıklarına da yer vermek, bize doğru geliyor. Kadının kadına ettiği yardımı her zaman destekliyoruz.” İfadelerine yer verdi.
“PANDEMİ, HAYALLERİMİZİ ÖTELEDİ”
Sözü devralan Aktan, “Geçen sene Adana’da ‘Portakal Çiçeği Festivali’ vardı ve biz oraya gitmek için paramızı biriktirmiştik. Festivale gidecektik ve 3 gün boyunca hazırladığımız ürünleri orada satacaktık. Maalesef, bu planımız pandemi sebebiyle iptal oldu. Bu hayalimiz gerçekleşmek üzere hala bir kenarda duruyor. Örneğin, ileride bir otomobil alıp, ürünlerimizi gezerek pazarlayabiliriz. Hayalini kurduğumuz ve gerçekleşen bir şeyden de bahsetmek istiyorum. Bir gün birilerinin bizimle iletişime geçip ve röportaj yapacağının hayalini kuruyorduk ve o gün bugün. Bu durum artık Duoformica’nın tanınır hale geldiğini gösteriyor.” Dedi.
Röportajı noktalamadan son olarak eklemeler yapan Aktan, “Mağazaları dolaşıyor, teklifler sunuyoruz. Ürünlerimizin satışı için kâr amacı gütmeden bize bu konuda desteklerin geldiğini de görüyoruz ve bu durum bizi çok mutlu ediyor. Girişimci kadın olmak, bir yerde bunu gerektiriyor ve biz böyle insanları seviyoruz, biz de böyle düşünüyoruz. Birbirimize destek olmak istiyoruz. Öncelikle Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’na üreten kadınların satışına destek amaçlı başlattığı İzzet-i İkram Pazarı’ndan dolayı kendisine çok teşekkür ediyoruz. Halk Eğitimi Merkezi’nin ‘Emeğimiz Kazanıyor’ projesiyle üretenlere desteğinden ötürü teşekkürlerimizi iletiyoruz. Ayrıca Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisi’ne ve ürünlerimizi satın alıp mağazalarında satarak bizleri destekleyen tüm iş insanlarına da binlerce teşekkür ediyoruz.” Diyerek, sözlerini noktaladı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER