Esnaflarımızın durumu içler acısı

Esnaflarımızın 20 yılda getirildiği içler acısı halinin farkındayız.
CHP, esnafın dertlerini, sorunlarını biliyor ve iktidar olduğunda en kısa sürede bu sorunları çözecek ve bu sektöre ait etkili çözüm önerisi olan tek partidir.
Türkiye'de salgın döneminde devlet desteği alamayan ve banka kredilerine yönlendirilen esnafın durumu, halk arasında konuşulmayı, siyaset sahnesinde konuşulmayı geçti, artık ülke sınırlarını asarak uluslararası basının da gündemine girdi.
İngiliz Financial Times gazetesi, pandemi kısıtlamalarının ve merkez bankası politikalarındaki zikzakların Türkiye'de özellikle küçük işletmeleri zor durumda bıraktığını yazdı.
Ekonomimizin bel kemiği ve binlerce kişiye iş kapısı olan küçük esnafımızın son durumu içler acısı, 2021 genelinde 81 bin 159 esnaf sicilden terkinini, 20 bin 591 esnafın ise meslekten terkinini yaptı.
Toplam 101 bin 750 esnaf iflas etti.
Esnaf ve Sicil Gazetesi verilerine göre; 2021 genelinde meslekten ve sicilden terkinini yaparak iflas eden esnaf sayısının en az 101 bin 750 olduğu aktarıldı.
Birkaç yandaşı daha fazla zengin etmek için kuru bilinçli bir şekilde köpürten iktidar, 101 bin 750 esnafın iflasına sebep oldu.
Özellikle 2021 Aralık ayı ve 2022 Ocak ayı, esnaf iflaslarının pik yaptığı ay oldu, dolar kurunun 18,40'ı gördüğü Aralık’ta sadece 13 bin 16 esnaf iflas etti. Yüksek döviz kuruna ve artan girdi maliyetleri nedeniyle ürün tedarikinde zorlanan esnaf, borç sarmalından kurtulmak için son çareyi ekmek teknesini elinden çıkarmakta buldu.
Köpüğün maliyeti 2021 yılında esnafa açlık ve iflas olarak geri dönmüş oldu.
2021 yılında tescil edilen esnaf sayısının 2020 yılına göre yüzde 21 oranında azalarak 287 bin 550'ye geriledi ve bu rakamlar gösteriyor ki, tescil sayısının azalması ve iflas sayılarında yaşanan artışlar, esnafın artık iktidarın ekonomi politikalarına güvenmediğinin de en büyük kanıtı olduğu açık ve net şekilde kendini göstermektedir.
2022’nin henüz ilk çeyreğini geride bırakmamıza rağmen zamların ardı arkası kesilmedi ve böyle giderse bizleri daha da zor günlerin beklediği açık ve net.
Öyle ki, bu zamlar sonrası A'dan Z'ye tüm girdi maliyetleri ikiye katlanmış durumda.
Henüz kepenk kapatıp, iflasını ilan etmemiş esnaf ise; hem bankalara borçlu, hem BAĞ-KUR primlerini yatıramaz haldeler.
En düşük Bağ-kur priminin 1.726 TL'ye yükseldiği, esnafın elektrik ve doğalgaza gelen zamlar nedeniyle dükkânında müşterisini karanlıkta karşılamak zorunda kaldığı, 4 milyon abonenin elektrik faturalarını ödeyememesi yüzünden elektriğinin kesilmesi ile karşı karşıya kaldığı bu günler, ileride karşılaşacağımız daha kötü günlerin habercisi niteliğinde.
Esnaf, pandemi sürecinde çektiği kredilerin faizleri ve piyasaya olan borçları yüzünden adeta köşeye sıkışmış durumda.
Esnaf, bugün sattığı ürünü yarın aynı fiyatla yerine koyamamaktan şikâyetçi.
Halen bir umut, evine ekmek götürmek için bekleyen, ekmek teknesini terk etmeyen esnaf ise esasında yaşadığı sıkıntılar göz önüne alındığında fiilen iflas etmiş durumda.

Kapanma süreci, biriken borçlar, yüksek dolar kuru ve kredi borçları 2021’de esnafın toplu iflasına neden oldu ve daha niceleri bu kötü gidişe kurban olacak gibi görünmekte.
Türkiye'de 3,2 milyon küçük ve orta büyüklükte işletme (KOBİ) olduğunu aktaran FT, toplamda 107 milyar dolar borç yükü olan bu işletmelerin birçoğunun borçlarını ödeyemeyerek iflasa sürüklendiğini açıkladı.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in kıdemli direktörlerinden Lindsey Liddell, Türk bankalarındaki sorunlu krediler içinde en büyük payın küçük işletmelere ait olduğunu, Hazine desteğinin artan temerrütlerin finansal sisteme etkisini azalttığını ancak son dönemde söz konusu kesimin kredilerindeki devasa artış nedeniyle risklerin artamaya devam edeceğini dile getirdi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) küçük ve orta büyüklükte işletmeler masasından Paolo Monaco, Türkiye'deki söz konusu küçük işletmelerinin nakit tamponlarının olmadığını ve bu nedenle de şoklara karşı en az dirençli kesim olduklarını vurguladı.
Alkol satışı yapan işletmelerin, hükümetin destek paketlerinin dışında bırakılması, pandemi koşullarının neredeyse tamamen iptal olduğu günümüzde gece müzik yayın saatinin hala gece 24:00 ile sınırlandırılması, yaklaşan yaz aylarında zaten zor durumda olan turizm sektörünü de endişelendirmektedir.

Pandemi sürecinin ekonomik sonuçlarına son zamanlarda piyasalardaki dalgalanmalar ve kur farkının da eklenmesi, uzun zamandır zaten zorluk yaşayan esnafı daha da zor bir duruma soktu.
Piyasadaki birçok ürünün ya kendisi ya da ham maddesinin dolarla alınması nedeniyle kur farkının etkisini çok derinden hisseden esnaf, bazı günler hiç satış yapmadan işyerini kapatıyor.
Esnafa derdini sorduğumuzda; “Bugün sattığımız bir ürünü yarın aynı fiyata bulamıyoruz. Bu şekilde de kazanç değil kaybımız oluşuyor. Çünkü sattığın 2 parça malın yerine ancak bir parça mal alabiliyorsun. Toptancıdan ürün istediğimiz zaman sattığımız perakende fiyatın üzerinde ürün satın almış olduk şu anda. Biz ürünleri dolarla almıyoruz ama satıp tekrar almak istediğimizde fiyat artmış oluyor, çünkü gelen ithal bir mal. Ayrıca akaryakıt fiyatları, taşıma kargo fiyatları gibi kalemlerin artmış olması muhakkak ki aldığımız ürünün fiyatına ekleniyor’’ diyerek durumun vehametini gözler önüne serecek şekilde dile getiriyorlar.
CHP, ülkeyi bu kötü gidişattan kurtarmak için, muhalefet olarak bizler elimizi taşın altına koyduk ve sizlerin desteği ile bu kötü gidişata dur diyerek yeni bir sayfa açarak ekonomik kalkınma hamlesi ile Türkiye’yi olması gerektiği çağdaş, güçlü, üretim odaklı ,ekonomisi güçlü, gelişmiş ülkeler sınıfına sokmak için var gücümüz ile çalışmaya, ülkeyi bu yağma düzeninden kurtarmayı sizin desteğiniz ile gerçekleştireceğiz.
Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, 3 Ağustos 1920’de Konya’da yaptığı konuşmasında, o gün söylediği sözler halen bu günümüze ve yarına ışık tutmaktadır.

"Eğer bugün için ticaretimiz hakkında ne düşünüyorsun diye sorarsanız, bu soruya bir tek cevap vereceğim. Bugün için düşündüğüm tek şey kapitülâsyonlardır. Maddi ve fiili olarak, kanla kaldırılmış olan kapitülâsyonların bir daha dirilmemek üzere yokluğa gömülmesini sağlamaktır. Ticaretimizin de, sanayimizin de, her türlü ekonomimizin de gelişmesi ve yükselmesi ancak bunun ile mümkündür. Bugüne ait olan bu yön sağlandıktan sonra, yarına ait olan Türkiye ticaretinin dünya ticareti ile rekabet edebilmesi için, düşünülmesi lâzım gelen şeyleri elbette siz tüccarlar benden daha iyi bilirsiniz.
Ticaret için iki şey lâzımdır. Biri, dışarıya çıkarılacak ürünlerin yerlerini sağlamaktır. Bu olmazsa ticaret yoktur. Bunları dışarıya gönderebilmek için hızlı ve güvenli araçlara muhtacız."
CHP iktidarında üretim odaklı ekonomi ile ülkemizde küçük esnaf, Kobi ve büyük sanayi kuruluşları her alanda desteklenerek üretim artırılarak dışa bağımlılıktan bir an önce kurtularak, ekonomik ve üretimde bağımsızlık sağlanacaktır.

YORUM EKLE