“İmamoğlu mu olsun, Mansur mu olsun?” / Ulaş DEMİRAY

“İmamoğlu mu olsun, Mansur mu olsun?” / Ulaş DEMİRAY

Klasik siyaset yapma biçimimiz yine hortladı.
İmamoğlu artık Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi? Olamaz mı? O olmazsa kim olur? Şimdi sıra Mansur Yavaş’ta mı? Kılıçdaroğlu’nun şansı var mı, yok mu? Yani sürekli kişiler üzerinden senaryolar ve mucizevi çözümler üretmeye çabalıyoruz. Örneğin TV’de sunucu; konuğuna “Diyelim ki İmamoğlu aday gösterildi, ama tam seçime 3 gün kala yargı kararı kesinleşti. Şimdi ne olacak?” diye soruyor. Öbürü de yanıt vermeye uğraşıyor, biz de alık alık dinliyoruz. Hep birlikte fal bakıyoruz..

***

Yahu kardeşim, Farklı siyasi görüşteki 6 parti bir masa kurmuş; bunların genel başkanlarının her biri yıllarca devlet görevlerinde bulunmuşlar; siyasetteki deneyimleri de hepimizden fazla. Üstelik her birinin etrafında sayısız uzman danışmanları var. Sürekli aldıkları anket sonuçları var..
Öyleyse bırakın bu abuk subuk soruları…
Yola çıkılmış, şöför belli..
Hedef belli.. Karışmayın şöförün işine..

Altılı Masa’nın göstereceği aday kim olursa olsun desteklemeye var mısınız, yok musunuz? Soru bu kadar basit…

***

İstanbul’u, Ankara’yı, AKP’ye bırakıp İmamoğlu ve Yavaş’tan birinde ısrar etmek bence çok yanlış. Ankara ve İstanbul, hem seçim öncesi hem seçim sonrası iktidar için de, muhalefet içinde çok ama çok gerekli… Kılıçdaroğlu’nun kazanamama ihtimali varsa başka aday mı yok? Mesela Yılmaz Büyükerşen aday gösterilse sanırım hepsinden daha çok oy alır..
Belediye Başkanlığı’ndan ayrılması da sorun olmaz. Ya da kendisini çok sevmesem de bir Hikmet ÇETİN niye olmasın? Murat KARAYALÇIN oraya yakışmaz mı? Taha Akyol... Ya da Aydın’ın topuklu efesi...?

***

Cumhurbaşkanlığı, daha çok genç olan ve seçildiği takdirde aktif siyasi yaşamı sona erecek olan hem İmamoğlu hem de Mansur Yavaş için çok erken özenilecek bir makam. Kılıçdaroğlu ise öylesine vaadler verdi ki onları sembolik bir C.B olarak yerine getiremez. Genel Başkan ve Milletvekili olarak aktif ve etkili bir konumda olması gerekir.

***

Bunlar da benim senaryolarım. Uzatmayalım. Gönlümden geçen Kılıçdaroğlu veya Meral Akşener olsa da ben altılı masanın göstereceği aday Ekmelettin bey bile olsa oy vereceğim.. Bu badireden çıkmak için bana düşen görev bu kadar.. Altılı masa kimi işaret edecekse düşünülmüş, taşınılmış ve bu karara varılmış demektir. Tartışmak, RTE’nin ekmeğine yağ sürmektir.

***

Tüm yurtseverler, tüm demokratlar, tüm adalet arayanlar için iş bu kadar basit… Kaprisin, kendini beğenmişliğin, çok bilmişliğin, istemezükçülüğün, korkaklığın, kuşkunun, sorumsuz davranmanın, ilgi çekmeye, ortalığı karıştırmaya çalışmanın, Gazete Cemaatleri eliyle Altılı masaya yön vermenin zamanı geçmiştir..
Saflar sıklaştırılmalı tek yürek, tek bilek olarak yolumuzdan sapmadan hedefe kararlılıkla, coşku ile yürümeliyiz.

Yineliyorum… Tek yapmamız gereken Altılı Masa’nın göstereceği adaya oy vermekten ibarettir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER