“Acı ile başlayan armağana varan gün” / İbrahim UYSAL

“Acı ile başlayan armağana varan gün” / İbrahim UYSAL

Kim ne derse desin ben şu kapitalizmi çok "seviyorum" kardeşim. Her şeyi bu kadar kullanışlı hale getirip, satan sistem az bulunur.

Hoş bizde de bir yöre için söylenen hoş bir söz vardır, "Öküzü boyar, inek diye satar" diye.

Alıcısı olduğu zaman, boyayıp satan birisi de çıkıyor demek ki.

Şimdi işin bu bölümünü "es geçip" bir acıdan, bu günlere nereden gelindiğine bakalım.

Çoğu kişinin SEVGİLİLER GÜNÜ, bir kısım kişinin de SEVGİ GÜNÜ olarak kutladığı bugüne, Hıristiyan Dünyasından gelindiği sanılır ama, günümüzde kültür emperyalizmi denilen olay, bu konuda da kendini göstermektedir.

Doğrudur, günümüz ekonomik sistemine sahip Batı dünyasında en çok kabul gören efsaneye "Saint Valentine's Day" ya da "Aziz Valentine Günü" denilmiştir.

Buna gelmeden önce, Pagan (kadim doğa dini) inancına göre 14 Şubat, doğanın uyanması ve Bahar’ın başlangıcı kabul edilir.

Türklerde ki pagan kaynaklı Hıdırellez ve Nevruz kutlamalarının da bu aylarda olduğunu anımsar isek, pek şaşırmamak gerekir.

Ayrıca bu ön kabulün arkasından da, doğada özgürce yaşayan bütün kuşların da aşk mevsiminin ya üreme, çiftleşme mevsimin başlangıcının da bu aralar olduğu bilinir.

Bizim MART kedilerini de görmezlikten gelip, unutmayalım lütfen.

Anadolu, Mezopotamya ve Orta Asya genelinde, baharın gelmesi ile kutlanan bahar eğlencelerinde, kutlamalarında bugünkü anılması ile festivallerinde geçmişte günlük yaşamda bir araya gelmesi olası olmayan genç kızlar ve oğlanlar bir araya gelerek eğlenir ve tanışmaları sağlanırmış.

Hatta bu eğlencelerde bir araya gelen Romalı genç kızlar ve oğlanlar bir araya geliyor. Normal hayatta birbirinden uzak yaşayan gençlerden genç kızlar, bu festival günü bir kağıt parçasına adını yazıp ve ortaya konulan çömleğe atarmış.

Daha sonra da delikanlılar hangi kızın ismi çekerse, akşama kadar o genç kız ile gününü geçirirler, uyum sağlayıp anlaşanlar ise evlenirlermiş.

Aslında "14 Şubat"ın çok özel bir gün ya da "Sevgililer Günü" olmasının kökeni antik çağlara dayanmaktadır.

Aslında "15 Şubat" Antik Roma'da,, bereket tanrısı Lupercus’un onuruna, "Lupercalia Günü" olarak kutlanır imiş.

Bu gün aynı zamanda "Doğurganlık Festivali" olarak da kutlandığı için, bugün hayvanlar kurban edilir ve kurban edilen hayvanların derileriyle kadınların çıplak vücutlarına sarılır ya da giydirilir, bunun da kadınların doğurganlığı arttırdığına inanılırmış.

Bu Pagan geleneği, Avrupa'da Hristiyanlık ile de sürmüş, Bereket Tanrısı Lupercus’un onuruna, "Lupercalia Günü" olarak kutlanan bu gelenek, bu kez de;

Roma İmparatoru II. Claudius'un, bir ferman ile askerlerin evlenmesi yasaklanmasına karşı çıkan Papaz Aziz Valentine, askerleri gizlice evlendirir.

Bu öğrenen Roma İmparatoru II. Claudia's, Aziz Valentine'yi bu itaatsizliğinden dolayı 14 Şubat 269’da yakılarak idam ettirir.

Bu kez de Hristiyan gençler, Valentine'ye minnet borçlarını ödemek ve anmak için de, bugünü ona adarlar ve "Aziz Valentine Günü" olarak kutlanmaya başlarlar.

Sevgi ya da Sevgililer Gününde "Kart Gönderme" geleneği ise; Hapis Valentine, 14 Şubat'ta idama götürülürken aşık olduğu gardiyanın kızına yazdığı aşk mektubunu son arzusu olarak gardiyana vermesi ile başlar.

Elbette ki gül gönderme geleneği ise Fransızlardan başkasından olmazdı. Fransız kralı XVI. Louis'in karısı Marie Antoinette'e bu günde kırmızı güller göndermesiyle başladığı sanılır.

Gördüğünüz gibi her şeye bir gerekçe var.

Günümüzde, güller, pırlantalar, milyonluk araba, giysiler vs, vs geleneği ise ne zaman başladı ben bilemiyorum.

Doğanın koynunda büyüyen insanoğlunun, neslinin sürmesi, baharın gelmesi ile yaşamın yeniden canlanması için doğa anaya mihnet ile başlayan bir süreç;

Pagan geleneklerinde bir başka gerekçe ile, Hıristiyan geleneklerinde bir başka biçimde, Anadolu, Mezopotamya ve Orta Asya'da da bir başka biçimde sürmektedir.

Ama bunu en kullanışlı hale getiren ise, dönemin ekonomik sistemi olmuştur. Televizyon reklamlarına bir bakınız.

SEVGİ çok özel bir şeydir. Kime ve 'neye'sinin de bir gerekçesi de yoktur. Yemek, içmek, korunmak, güvenlik gibi, sevmek de insanca bir duygudur.

Şenay'ın o ünlü şarkısı ile bitirelim son sözleri ve mırıldanalım bu dizeleri "Sar kardeşim/ Kolunu boynuma

Sev kardeşim/ Canım feda yoluna

Tap kardeşim/ Tüm insanlara" diye ve de bu dizelerde benim size

SEVGİ, SEVGİLİLER GÜNÜ ARMAĞANIM olsun.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER