Edirne Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifleri Birliği Başkanı Ahmet Erken, üreticinin zor durumda olduğunu ve her gün onlarca inek ve düvenin kesildiğini belirterek, yakın zaman da süt üretiminde ciddi düşüş yaşanacağını söyledi.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt fiyatlarına 2020 yılının sonuna kadar yapmış olduğu 40 kuruşluk destek pimi ile süt fiyatının 2 lira 70 kuruşa çıkması üzerine süt üreticisi temsilcisi S.S Edirne Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği Başkanı Ahmet Erken açıklamasında; “1 yıldır gündemi süt fiyatları oluşturuyor. Ayın 12’sinde merkez birlikleri düzeyinde yapılan Ulusal Süt Konseyi sanayici, üretici temsilcileriyle beraber yapılan toplantıda geçen yıl 2019 Kasım 15’inde yapılan toplantıda alınan 1 yıllık fiyat 60 Kuruş verilen 2019 yılında 1 Lira 70 Kuruş olan sütü 2019 Kasım’ın 15’inde 2 Lira 30 Kuruş’a soğutulmuş sütün fiyatı belirlendiğinde sözleşmelerin 1 yıllık yapılması biz o günden bugünü görüyorduk. Karşı çıktık. Bu 1 yıllık süt ihalesi olmaz. Bu kesinlikle 6 aya indirilmeli. Çünkü Türkiye’de piyasayı takip ediyoruz. Avrupa Birliği’nde sütün fiyatı 35 Cent. Yani sütümüz 3 Lira 25 - 30 Kuruş’a geliyor. Bunu özellikle vurguluyorum. Herkes 60 Kuruş zam geldi diye çok mutlu oldu. Biz o gün böyle olacağını gördük. Çünkü 1 yıl süt sözleşmesi olmaz. En azından 6 ayda 1 sanayici ve muhataplar toplanır. Bunun değerlendirilmesi yapılır. O gün karşı çıkmayanlar bugün bizleri suçlamaya kalkıyorlar. Biz o günden karşı çıktık. 2018 yılından çıkan bir uygulamayla bugünlere geldik. Tarım Bakanlığı’ndan Ulusal Süt Konseyi’nin fiyat belirlemesini alıp Gıda İzleme Komitesi, Ticaret Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın da olaya müdahil olmasından sonra yapılan görüşmelerde Tarım Bakanlığı’nın fiyat belirlemesine rağmen toplantıdan çıkan bilgilere göre Gıda Denetleme Komitesi fiyatların yüksek olduğunu bunun enflasyonu yükselteceği sonucu çıkmış.15 Kuruş olan destekleme 40 Kuruş yapılmıştır. Paranın ne zaman alınacağı da belli değil. Önemli olan üreticinin sütünü sattığında bir dahaki ayda eline geçen para. Bu anlamda bizi fazla zorluyorlar” dedi

YÜREĞİMİZ YANIYOR, BİZİ TEMSİL EDENLER NERDE

Bizi temsil eden seçilmişlerin sesi neden çıkmıyor diyen Erken; “Bölgede en çok 155 köyün sütünü pazarlıyoruz. Ayda aşağı yukarı 10 bin ton süt pazarlıyoruz. Bu zor bir süreç. Biz üreticinin her zaman kazanmasından yanayız. 2015 yılında bizi suçlayanlar şimdi seslerini kısmışlar. Biz ne diyeceğiz? Diye kenarda bekliyorlar. Biz yukarıda alınan kararlara tabi ki tepkiliyiz. Yüreğimiz yanıyor. Ama bu konuda Edirne’deki bizi temsil eden siyasilerin de elini taşın altına sokması gerekiyor. Biz 2021 yılında yapacağımız sözleşmelerde üretici nezdinde bir şeyler yapmaya Edirne Birliği olarak sanayicimizle toplanıp fiyat belirleme değil soğutma bedelleri üzerinde görüşmeler devam ediyor. Bu konuda belirlenecek olan fiyatın içinden soğutma ve hizmet bedeli almamaya çalışıyoruz. Tamamen verilecek fiyat üretici fiyatı olsun diye mücadele ediyoruz. Bu anlamda ne olacak birkaç ay içerisinde hep beraber göreceğiz. Biz her zaman süt üreticisinin hak ettiği alın terinin karşılığını almasından yanayız. Yılda 16 kere yem fiyatlarına zam geliyorsa bunlara müdahale edilmiyor ise üreticinin ürettiği sütü hayır enflasyonu körükleyecek denip fiyat verilmiyorsa bu ne Edirne Birliği’nin suçu ne Süt Üreticileri birliğinin suçu. Burada suç seçilmiş olan siyasi iradenindir. Bize değil gidin İl Genel Meclisi’ndeki bizi temsil eden 27 İl Genel Meclisi üyelerine sorun. Bu konuda ne yaptınız? Üretici hayvanını satıyor. Bu konuda onlar ne diyebilecek, onu merak ediyorum. 2015’te toplanıp bizleri, üreticiyi sattı diyenler bugün neden susuyor? Onlar da konuşsun. Onlarda niye ses yok ?” şeklinde açıkladı.

SÜT 3 LİRA OLMASA, ULUSAL SÜT KONSEYİ ÜYELİĞİNDEN ÇIKACAĞIZ
Erken; “Bizim süt belirleme şansımız yok. 2012’den 2018’e kadar gayet gidip konuşuyorduk, tartışıyorduk. Ortayı buluyorduk. Devlet, sanayici oradaydı. Tarım Bakanlığı da hakemlik yapıp ortasını buluyordu. Ama 2018’de çıkan bir uygulamayla bu tamamen Gıda Denetleme Komitesi’ne geçince durumlar bu hale geldi. Ama bu bir an önce iyileştirilmez veya sütün fiyatı belirlenmez ise günlük borsaya da gidiyorum. Borsada her gün 20’şer 30’ar inek ve düve kesiliyor. Bu da Türkiye’nin zararına olur. Süt üretimi git gide düşecektir. Bazıları yükseldi diyor ama Türkiye’deki hayvan varlığı da azalıyor. Borsanın kayıtlarına bakabilirsiniz. Ne kadar inek ne kadar düve gelmiş bakabilirsiniz. Eğer yılbaşında bu süte 3 TL’den aşağı bir zam yapılırsa Edirne Birliği olarak Ulusal Süt Konseyi üyeliğinden çıkacağız. Burada durmanın, aidat ödemenin hiçbir anlamı yok demek ki. Bizler dinlenmeyeceksek, oraya çağrılmayacaksak üye olmanın, aidat ödemenin anlamı olmadığını düşünüyorum” şeklinde açıklamalarda bulundu.