Anne, sivil toplum, siyaset; “Av. Özge Kuru Tutal”

Anne, sivil toplum, siyaset; “Av. Özge Kuru Tutal”

Kamuoyunun İYİ Parti Keşan Kurucu İlçe Başkanlığı ve Temiz Keşan Derneği Başkan Yardımcılığı görevlerinden tanıdığı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “manevi kızım” dediği, Av. Özge Kuru Tutal’ı, Gazete Saros’un güçlü, lider kadınları ağırladığı “Kahve Tadında Sohbetler” bölümümüze konuk ettik.
Tutal, “Kahve Tadında Sohbetler”in ilk konuğu oldu.
Evli ve iki kız çocuğu annesi olan Özge hanım, ayrıca bölge genelinde adından başarı ile söz ettiren bir hukukçu.
Hukukçu kimliğini, sivil toplum alanında yaptığı örnek çalışmalarla perçinleyen Av. Özge Kuru Tutal, öte yandan hali hazırda Temiz Keşan Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’nı başarıyla yürütmekte.
Lise öğrenimini çoğumuz gibi Keşan’da tamamladıktan sonra, çocukluk hayalini gerçekleştirmek üzere İstanbul’un yolunu tutan Tutal, lisans eğitimini, ülkemizin seçkin üniversitelerinden biri olan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde aldı.
“KEŞAN’A KARŞI VEFA DUYGUM VAR”
Lisans eğitim hayatını İstanbul’da tamamladıktan sonra Keşan’a dönüş sebebini şu şekilde özetleyen Tutal, “İstanbul’da iyi bir büroda avukatlık stajı yapıyordum, orada kalmama engel olacak hiçbir şey yoktu ama ben Keşan’ı seviyorum, mesleğimi burada yapmak istedim. Çünkü tüm sevdiklerim burada ve Keşan’a karşı bir vefa duygum var. Keşan’dan çıktım, Keşan’la büyüdüm ve Keşan tarafından büyütüldüm. Buraya dönmemin altında yatan sebeplerden biri, Keşan’a ileriye dönük fayda sağlayacak işler yapmak. Bir beyin göçü olmak istemedim. Keşan’ın bana, benim Keşan’a iyi geleceğini biliyordum ve nitekim 13 yıldır da bu öyle oldu.”
“AVUKAT OLMAK, RUHUMU ÖZGÜR KILIYOR”
Kendisine yönelttiğimiz “neden hukuk ?” sorusuna, “avukatlık, çocukluğumdan bu yana istediğim, hayal ettiğim bir meslek. İlkokuldayken, büyüyünce ne olacaksın diye sorduklarında, bu cevabı verdiğimi hatırlıyorum. Tabi o zamanlar bilinçli bir isteyiş değildi fakat üniversite tercih dönemine geldiğimde, fikrim hala aynıydı ama bu kez bilinçli ve neden hukuk okumak istediğimin farkındaydım. Hak, hukuk kavramlarında çok hassastım. Hukuk alanı epey ilgimi çekiyor ve bende merak uyandırıyordu. Lisede arkadaşlarım aşk romanı okurken, ülkelerin hukuk tarihleri üzerine kitaplar okurdum, tarihsel bir merakım da vardı. Erken içselleştirilmiş bir adalet duygusu da diyebilirim.”
Öğretmen anne ve babanın kızı olan Tutal, annesinin, “öğretmen olursan rahat edersin” telkinlerine karşılık, kendi çizdiği yolu tercih etmiş bir kadın. Öğretmenlik mesleğinin karakterine çok aykırı olduğunu, o yaşlarda hissetmiş olmalı ki, “eğer öğretmen olsaydım bugün çok mutsuz ve başarısız bir öğretmen olurdum, avukat olmak benim ruhumu özgür kılıyor” diye ekliyor.
“ŞİDDET KONUSUNDA SANIĞA TARAF OLMAM, OLAMAM !”
Tutal, sözlerine şiddete yönelik değerlendirmelerde bulunarak devam etti, “kadın ve çocuk üzerinden politika yapmayı her ne kadar doğru bulmuyor olsam da, ülkemizin kanayan yarası olan bu sorunları göz ardı etmeden söylemek istediğim birkaç şey var. Kadınlara ve çocuklara yöneltilen fiziksel veya psikolojik şiddetin bulunduğu hiçbir davada sanık lehine yer almam mümkün değil. Kadın, çocuk lehine taraf olduğum, yeri geldiğinde gönüllü olarak katıldığım davalar oldu ve olmaya devam edecek. Hukuksal alanda her zaman yanlarındaydık ve yanlarında olmaya devam edeceğiz.”
“ÖNCE EVDE BİR ROL MODEL”
Bir anne olarak, hem siyaset hem de sivil toplum alanında mücadele etmenin Av. Özge Kuru Tutal’a, neler hissettirdiğini sorduk ve kendisi, “annelik duygusunu ilk tattığım zamanlar, henüz siyasete atılmış değildim, sadece mesleğimi icra ediyordum. İlk zamanlar, çalışıyor olmamdan kaynaklı suçluluk duygusu hissettiğim olmuştu. Hemen ardından gelen bir kurucu ilçe başkanlığı oldu ve o dönem epey yorucu bir dönemdi benim için. O zamanlar etrafımdan bazı eleştiriler aldığım oldu. Bu eleştirileri ve başarabileceğime inandığım acabalarımı aldım ve şunu düşündüm. Benim iki tane kızım var ve ben kızlarımın ileride şunu demelerini istiyordum. Benim annem, hem mesleğini icra etti hem de yaşadığı yer için faydalı olmaya çalıştı. İnanın, bu benim çocuklarımla geçireceğim kalitesiz 2 saatten çok daha kıymetli. Yeri geldiğinde ilçe binasında toplantıdayken, çocuklarım makam odasında oyun oynuyorlardı. Hayatın içinde bir anne, bir kadın görmek çocuklarım için sağlayabileceğimiz en büyük hediye. Ben çocuklarımın kız olmaları sebebiyle, ben onu yapamam bunu yapamam kaygısıyla büyümesini istemiyorum” şeklinde cevapladı.
“ÜLKEMİZDE KADIN POLİTİKASIZLIĞI VAR”
“Siyasette bir kadın olmanın zorlukları nelerdir?” diye sorduk Tutal’a, “siyasette kadın olarak yer almak, tek kelime ile zor. Çünkü hala kabul edilmemiş bir kadın kimliği var. Üzülerek söylüyorum ki, ülkemizde kadın politikasızlığı var. Kadın olarak hiçbir yerde kabul edilmiyorsunuz, bu kabul edilmeyiş aktif bir hareket olarak değil de, daha çok bilinçli bir şekilde, zihinlerde kadının yeri yok. Bizim ülkemizde hangi coğrafyaya giderseniz gidin, kademeleri değişmek üzere kadının yeri evidir. Yukarıda belirttiğim gibi kadın olarak siyasette yer almak zor olduğu gibi, siyasette yer almak başlı başına zor. Kimse başka birinin kendisinden bir adım öne çıkmasını istemiyor. İnsanımız toplumsal bir yükseliş yerine, bireysel bir yükseliş istiyor. Bu çerçevede, 2017 senesinde Keşan’ın ilk kadın ilçe başkanı oldum. Görev yaptığım süre çerçevesinde tüm kadınlarımızdan, annelerimizden, genç kadınlardan çok güzel, çok olumlu tepkiler aldım. Çünkü, başkanlık koltuğunda kendilerini görüyorlardı. Ben, onların ta kendileriydim.”
“KADININ DOKUNDUĞU YER GÜZELLEŞİYOR”
Kadının olduğu yere nezaket geldiğini, kadının bulunduğu ortamda üslubun değiştiğini, kadının elinin değdiği her yeri güzelleştirdiğini söylen Tutal, ilçe başkanlığı döneminde kadınlar tarafından büyük destek aldığını, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de kadın olması sebebiyle destekleyen çok kişi olduğunu dile getirdi. Tutal, sohbetimizin devamında genç kızlarımıza bir kadın siyasetçi olarak, bilginin yolundan asla şaşmamaları gerektiği öğüdünü verdi.
“Başlarda yordu tabi, her zaman yeni bir düzen yorar. O düzeni oturtmak yordu ama artık düzen oturdu ve yorulmuyorum. Mutluysan yorulmuyorsun. Yorularak dinlenenlerdenim ve öyle mutluyum. Mutlu, başarılı hissettiğim müddetçe yorulmuyorum. Bu kimliklerimden hiçbirinden vazgeçemem. Hepsi birbirinin tamamlayıcısı aslında.”
“AHLAKEN, VİCDANEN DE TEMİZ KEŞAN”

Başarılı bir iş hayatı ve beraberinde siyasetçi kimliği ile tanıdığımız Tutal, Trakya bölgesinin en fazla üyesine sahip Temiz Keşan Derneği’nin Başkan Yardımcılığı görevini de yürütmekte.
Sivil toplum alanında da kendine yer edinen Tutal, dernek hakkında gazetemize bilgi verdi.
“Temiz Keşan Derneği, bizden önce Sayın Tolga Mercan Başkanlığı’nda kurulmuş, Keşan’da temiz bir hava sahası yaratmayı amaçlamış ve Keşan’a faydalı bir dernek olmuştur.
Mevcut Başkan Ekin Öztürk ve yeni yönetim kurulu olarak, derneği kurucularından devraldık ve ikinci yönetim olarak faaliyet göstermeyi sürdürüyoruz. Başkanımız Ekin Öztürk olup, ben de Başkan Yardımcılığı görevini icra etmekteyim. Temiz Keşan Derneği kurulurken, ilçemizde var olan bir hava kirliliği sebebiyle kurulmuş olsa da biz yeni yönetim olarak, Temiz Keşan için biraz farklı projeler üretmek istiyoruz. Temiz Keşan denince aklımıza sadece çevre kirliliği, hava kirliliği ve su kirliliğinden arınmış bir Keşan gelmemeli. Temiz Keşan dendiğinde, aklımıza kadına şiddetin olmadığı gençlerinin uyuşturucu kullanmadığı, ahlaken güzel ve temiz zihniyete sahip, bilinçli, farkındalığı yüksek bir Keşan halkı gelmeli. Covid sebebiyle etkilenen birçok etkinlik olduğu gibi, Temiz Keşan’da faaliyetlerine şu an için aktif olarak devam edememekte.”
“MERAL HANIMIN TAVSİYESİNİ UNUTMUYORUM”
Son olarak genç ve girişimci kadınlara yönelik sözlerine devam eden Tutal, “Gençlerimiz ve kadınlarımız cesaretli olmalılar ama bu cesaret içi boş bir cesaret olmamalı. Bilginin ışık tuttuğu her yolda kendine güvenerek emin adımlarla yürümeliler. Yükseldikçe, sizi aşağı çekmeye çalışanlar mutlaka olacaktır, kimseye kulak asmadan herkesin kendi yolunda devam etmesini öneriyorum. Bilginin en büyük hazine olduğunu ve bilen insanı, kimsenin kolay kolay yıkamayacağını, lütfen kimse unutmasın. Kadın olarak bir şeyler yapabilmek kolay değil, iş hayatı olsun, siyaset hayatı olsun biz kadınlar donanım sahibi olmak zorunda zorundayız. Ne kadar çekingen olursanız üzerinize gelirler, nezaket mi, bu kibarlık mı asla anlamazlar. Başıma gelen bir olayı, Meral Akşener’in bana söylediği kısacık bir cümleyi sizinle paylaşmak isterim, Edirne programında kendisine eşlik edeceğim söylendi, tam Meral Hanımın yanına geliyorum birileri beni iteliyor, çekiştiriyor. Meral hanım döndü ve bana dedi ki dirsekleyeceksin kızım, yanına yanaşanı dirsekleyeceksin. Ancak öyle yer alabiliyorsun.”
“Kadın aklının alt edemeyeceği hiçbir şey yoktur. Kadın, toplumu doğuruyor. Evi, kendini, çocuğunu her şeyi kadın yönetiyor. Kadın, kadının destekçisi olmalı. Kadının ilerlemediği toplumda, toplum yerinde saymaya devam eder ve bir tık ileri gidemez.”
“SİYASETİN BİR MATEMATİĞİ YOK !”

Son olarak kendisine yönelttiğimiz, “önümüzdeki seçimlerde milletvekili veya belediye başkanı adayı olmayı düşünüyor musunuz ?” sorusuna şöyle cevap verdi, “Ben bugüne kadar, hiç aday olmadım, hep talep edilen taraf oldum. Bana bir teklifle geldiklerinde, ben bu iş için yeterli miyim, bu iş için enerjim var mı diye, öncelikle kendimi değerlendiririm. Bir işte sırf adım bulunsun diye yer almam. Başarılı olacağıma inanırsam ve bana böyle bir teklif gelirse kabul ederim. Aday olmak için teveccüh edilmeniz gerektiğini düşünüyorum. Kısmet işi, teveccüh işi bu. Siyasetin bir matematiği yok.”

YORUM EKLE
YORUMLAR
Mehmet Çabuk.Köln Almanya.
Mehmet Çabuk.Köln Almanya. - 3 yıl Önce

Tam bir siyasetçi konuşmuş,Tevekküle dokunmadan bugün bir çok siyasi figür din vurgusu yapmadan demeç vermiyor.Tebrik ederim Özge.temiz Keşan derneğine çok faydan olacak bundan Emin’im Geleceğin güzel olacak Emin’im.Dilerim kızların da iyi okullarda okur ve dilediğin yere gelir seni gönülden kutluyorum yolun açık olsun...

Sebahat yatmaz
Sebahat yatmaz - 3 yıl Önce

Güzel kızım söyleşin çok güzel yolun açık olsun başarılar dilerim sevgilier.

Ibiş ÜNSEL
Ibiş ÜNSEL - 3 yıl Önce

Hiçbir çocuk(9-18 yaş),hiçbir kadın veya erkek masum değildir..Işlenilen suç kanıtlanana kadar;diyor hukuk ve her hukukçunun hiç ayrımsız görev yapacağı üzerine yemini vardır.Oysa,söyleşide okudum ve üzüldüm...ne diyor av.,ne diyor siyasetçiben diyor;ÇOCUKLARA VE KADINLARA KARŞI IŞLENEN SUÇLARDA SANIK LEHİNE YER ALMAM!! Hukuka aykırı,insan haklarına aykırı bir düşünce,yemin'ede aykırı..

SIRADAKİ HABER