CKD Keşan'ın 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama mesajı

CKD Keşan'ın 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama mesajı

Cumhuriyet Kadınları Keşan Şube Başkanı Avukat Nilüfer Erk Oğuz, 30 Ağustos’un 98. yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yayınladı.
Açıklama şöyle;
“Büyük Zafer’in Büyük Komutanı Ebedi Önderimiz


Mustafa Kemal Atatürk; Vatan sana minnettardır”
“Aziz milletimizin ebedi önderi, büyük kumandan Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruz’da kazandığın zaferin bayramı, 98. yıl dönümünde Türk milletinin bağrında, şuurunda, kanında ve ufkunda kutlanmaya devam ediyor. Kurtuluş günümüz 30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milletinin en büyük bayramıdır, kutlu olsun”.


Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1924’te, 30 Ağustos 1922’deki büyük zaferinin Türk milleti için önemini bizzat anlattığı, konuşmasında:
“Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil; dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum.
Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı; ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.”
CKD üyelerinin her biri Atatürk’ün deyimiyle o “göklerdeki şehit ruhlarının” kızları olarak , “cumhuriyetin koruyucu neferleridir.”

“Hiçbirşey, büyük önder Atatürk ve Kurtuluş Savaşımızın diğer tüm önderlerinin ve şehitlerimizin bize bıraktıkları şanlı tarihin yüreğimizdeki yerine erişemez; onu yontamaz çarpıtamaz. Değersizleştirme amacını güdenler, bilmelidirler ki bu çaba aksine bizi tarihimize daha çok bağlayacak; çocuklarımıza ve torunlarımıza bu dimağ daha da güçlü geçecektir. Her nerede olursa olsun, bu bilince sahip vatansever her yurttaşımız gibi Cumhuriyet Kadınlarımız da bayramını yüreğinin ta derinlerinde en coşkulu şekilde kutlamaya devam edecektir.”

30 Ağustos Zaferi, geçmiş ve gelecekteki tüm zaferlerimizin temelidir
Atatürk’ün “Tarihini bilmeyen bir millet, yok olmaya mahkumdur” sözünü daima hatırlamalıyız.


“Birinci, İkinci İnönü ve Sakarya muharebeleri Türk Ulusu’nun iki yüz yıllık makûs talihinin yenildiği zaferlerdir. 1699 Karlofça Antlaşması’ndan itibaren başlayan Batı’dan geri çekilişimiz, bu zaferlerle durdurulmuştur. Sakarya Savaşı’nın sonuna kadar ordumuz savunmadaydı ancak bu savaşın başarısıyla taarruz gücünü de kazanmıştır.

En ince ayrıntılarına kadar düşünülerek hazırlanmış Büyük Taarruz savaş planı, büyük önderimizin, tüm dünyada askeri tarihe geçmiş dehasının eseridir. 26 Ağustos’ta Afyon Kocatepe’de, Mustafa Kemal Paşa’nın topçularımıza ateş emri vermesiyle başlayan Büyük Taarruz, inanılmayacak kadar kısa bir sürede sadece 4 günde 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da gerçekleşen Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde büyük bir zaferle sonuçlanmıştır.
İşte ancak bundan sonra kurtuluş zaferinin arkası hızla gelebildi; 9 Eylül 1922’de Yunanları İzmir’de denize döktük. İki gün sonra, 11 Eylül’de yapılan Mudanya Ateşkes Antlaşması’yla Yunanlardan doğu Trakya’yı geri aldık. O yıl Kasım ayında başlayan ve ertesi yıl 22 Eylül 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’yla bütün dünyaya, yeni Türk Devletini tescil ettirdik. Lozan’dan sonra, hala İstanbul’da bulunan İngilizler, boğazlardan ve İstanbul’dan şanlı bayrağımızı selamlayarak çekildiler. Beş yıllık esir şehir İstanbul, esaretten kurtuldu.”
Bize güzel vatanımızda özgür, bağımsız yaşama hakkını kazandıran, başta Başkomutan ve Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm komutanlarımıza ve askerlerimize ölmez sevgi, saygı ve minnettarız. Ruhları şad, mekânları cennet olsun! 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 98. Yıl dönümü tüm milletimize kutlu olsun.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER