AK Parti İlçe Başkanı: “Salgınla mücadelede dünyanın ilerisindeyiz”

AK Parti İlçe Başkanı: “Salgınla mücadelede dünyanın ilerisindeyiz”

AK Parti Keşan İlçe Başkanı Gürcan Kılınç, pandemi sebebiyle esnafa sunulan destek paketi ve salgında yaşadığımız son dönem hakkında açıklamalarda bulundu. Salgına karşı yoğun bir mücadelenin verildiğini belirten Kılınç, “Geçmişte enflasyonla nasıl baş ettik ve tek hanelere düşürdüysek şimdi bunu tekrar sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
“Salgınla mücadelede, geride değil; ilerideyiz”
Yaptığı açıklamada, salgınla mücadele konusunda diğer ülkelere kıyasla Türkiye’nin iyi bir yerde olduğunu söyleyen Kılınç, “Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çoğunun bizden daha kötü durumda olması, Türkiye’nin salgınla mücadelede geride değil, tam tersine ilerde olduğunun işaretidir. İnşallah bu mücadelemizi başarıyla neticelendirecek, aydınlık geleceğimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz.” derken, “İnşallah bahar aylarında kendi aşımıza kavuşarak çok daha yaygın bir aşılama sürecine geçeceğiz.” şeklinde açıklamada bulundu.
“Yeniden yapılandırma sürecinde ülke hak etiği yere gelecek”
Yayınlanan son genelge ile, şimdiye kadarki süreçte elde edilenleri güçlendirmek için sokağa çıkma sınırlamasının 31 Aralık Perşembe saat 21.00’den 4 Ocak saat 05.00’e kadar kesintisiz uygulanacağını ve çalışanlara destek olmak amacıyla kamuya ait okul öncesi kurumları, ana sınıfları hariç faaliyetlerini sürdürebileceğini belirten Kılınç, şu ifadelerle sözlerine devam etti: “Salgın döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın kadrolarına göre vazife malullüğü veya meslek hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacaktır. Vazife malulü sağlık çalışanlarımızın aileleri, maaştan ek ödemeye, faizsiz konut kredisinden çocuklarına eğitim öğretim yardımına, istihdam hakkından fatura indirimlerine kadar pek çok imkana kavuşacaklardır. Asıl amaçlarının salgının hızlandırdığı küresel, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinde ülkeyi hak ettiği seviyeye çıkarmaktır.
Üretimin, ticaretin ve finansın tek merkezli hale dönüşmesinin sıkıntıları salgın döneminde daha iyi görüldü. Dünya, ekonomide daha dengeli bir üretim ve ticaret dağılımı arayışı içindedir. Türkiye pek çok avantajıyla bu arayışta öne çıkan ülkelerin başında geliyor. Ekonomimizi sadece mevcut tabloya bakarak değil, önümüzdeki işte bu büyük potansiyeli dikkate alarak yönetiyoruz. Son 10 yıldır olduğu gibi yeni dönemde de en önemli rehberimiz ve yol göstericimiz 2023 hedeflerimizdir. Bu anlayışla 2021 bütçesini üretim, yatırım, istihdam, ihracat, büyüme esasları üzerine bina ettik. Bütçemizin şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyoruz.”
“Büyütmek isteyip de devletten beklediği desteği alamadığını söyleyen hiç kimse yoktur”
Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı Avrupa başta olmak üzere pek çok yerde salgının yeniden yükselişe geçmesinin işlerini zorlaştırdığını biliyoruz. Talep cephesindeki daralmalara bağlı olarak herkes gibi bizim dış ticaretimiz de küresel gelişmelerden etkileniyor. Her şeye rağmen yatırım, istihdam ve üretimi sürdürmek için tedbirlerimizi almaya, hedeflerimize doğru yürümeye devam edeceğiz. Salgının ülkemizde görülmeye başladığı günden itibaren tüm vatandaşlarımızla birlikte esnafımızın, tüccarımızın, iş insanlarımızın yanında olduk. Sosyal Koruma Kalkanı başlığı altında verdiğimiz karşılıksız nakit desteklerinin tutarı 45 milyar lirayı buldu. Ayrıca istihdam ve üretimi desteklemek için kredi imkanlarını genişletmeye yönelik pek çok paketi hayata geçirdik. Türkiye’de gerçekten çalışmak, üretmek, işini sürdürmek veya büyütmek isteyip de devletten beklediği desteği alamadığını söyleyen hiç kimse yoktur. Bazılarının bu destekleri amacına uygun şekilde kullanmayarak farklı yollara yönelmiş olmaları bizim iyi niyetle üzerimize düşeni yaptığımız gerçeğini değiştirmiyor. Biz dün olduğu gibi bugün de yine samimiyetle esnafımıza ve tüccarlarımıza destek olmayı sürdürüyoruz.
“Türkiye’de toplam borçların milli gelire oranı yönetilebilir bir seviyede”
Bu yılın ilk 9 ayında küresel borçluluk oranları daha önce eşi görülmemiş seviyelere ulaştı. Toplam küresel borç 272 trilyon dolarla küresel hasılanın 3,5 katına erişti. Ülkelerin toplam borçları milli gelirlerine oranla oldukça arttı. Japonya’da toplam borcun milli gelire oranı yüzde 632, İngiltere’de yüzde 500, Çin’de yüzde 337 ve Almanya’da yüzde 268’e yükseldi. Türkiye’de ise toplam borçların milli gelire oranı yüzde 167 ile yönetilebilir bir seviyededir.
Yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını sürecinde bankacılık sektörünün sağlıklı yapısını koruyarak çalışmalarına devam ettiğine söylüyoruz. Sektörün sermaye yeterliliği oranı ekim itibarıyla yüzde 19,9 ile yasal sınırların oldukça üzerinde gerçekleşti. Diğer göstergelerde de bankalarımız uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeyin oldukça üzerinde seviyelerde bulunuyor. Bankalarımız zaten yüzde 4 düzeyinde olan tahsili geciken alacaklarının yüzde 75’i kadar karşılık ayırmış durumdadır. Geçtiğimiz hafta itibarıyla bankalarımızın döviz açık pozisyonu bulunmadığı gibi sektörde 3,2 milyar dolarlık döviz pozisyonu fazlası vardır. Yurt dışından kaynak temini hususunda da hiçbir sıkıntı yaşamayan bankalarımız yıl içinde vadesi dolan sendikasyon kredilerini yüzde 90’ın üzerinde bir oranla ve ilave bir maliyet baskısı olmaksızın yeniledi. Netice itibarıyla ülkemiz güçlü bankacılık sistemi sayesinde yerli ve uluslararası tüm yatırımcılara ihtiyaçları olan desteği sağlayabilecek potansiyele, imkana ve mekanizmalara sahiptir.
Yoğun bir mücadele içindeyiz
Ekonominin güçlü yönlerinin farkında olduklarını, sıkıntıları ve çözüm yollarını da gayet iyi bildiklerini dile getirmek istiyorum. Türk ekonomisine faiz, enflasyon ve kur sacayakları üzerinden kurulan baskıların ve bunların yol açtığı maliyetlerin üstesinden gelmek için yoğun bir mücadele içindeyiz. Faizlerin piyasa şartlarında makul seviyelere inmesi için çalışıyoruz. Enflasyon kasım ayında tüketici fiyatlarında yüzde 14 ve üretici fiyatlarında yüzde 23 düzeyinde gerçekleşti. Rakamların bu seviyelere çıkmasında döviz kuru, petrol ve gıda fiyatlarındaki artış etkili oldu. Geçmişte enflasyonla nasıl baş ettik ve tek hanelere düşürdüysek şimdi bunu tekrar sağlayacağız.
KDV indirimleri 1 Haziran’a kadar uzatıldı
Yıl sonuna kadar yüzde 20’den yüzde 10’a indirdiğimiz gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranının uygulanması süresini 1 Haziran’a kadar uzatıyoruz. Benzer şekilde, yüzde 18’den yüzde 8’e indirdiğimiz iş yeri kiralama hizmetlerindeki KDV oranını da 1 Haziran’a kadar yüzde 8 olarak uygulamaya devam edeceğiz. Salgının etkisinin en aza indirilmesi için yıl ortasında başlattığımız konaklamadan yeme içmeye, yolcu taşımacılığından bakım onarıma kadar birçok sektörü kapsayan KDV indirimlerinin sürelerinde de yine 1 Haziran’a kadar uzatıma gidildi. Ülkemizde basit usule tabi 806 bin 871 vatandaşımız ile kısıtlamalar sebebiyle salgından doğrudan etkilenen 432 bin 567 esnafımız bulunuyor. Toplam sayısı 1 milyon 239 bin 438 kişiyi bulan bu kesime 3 ay süreyle ayda 1000 lira destek ödemesi yapacağız. Hibe şeklinde vereceğimiz doğrudan esnaf destek ödemesinden taksi, dolmuş ve servis işletmecisi, pazarcı, terzi, oto tamircisi, lokantacı, pastaneci, kadın ve erkek kuaförü, pansiyon, yurt, kreş, düğün salonu işletmecisi gibi kesimler faydalanacaktır. Böylece ayda yaklaşık 1 milyar 240 milyon liradan toplam 3 milyar 718 milyon liralık desteği esnafımızın hizmetine sunmuş oluyoruz.
Esnafa, 1 milyar 300 milyon TL destek
Esnafa kira desteğini basit usule tabi olmanın şartlarına göre belirlenecektir. Bu şartları taşıyan ve iş yeri kira olan esnafımıza yine 3 ay süreyle büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira kira desteği yapacağız. Buna göre ayda 432 milyon liradan toplamda 1 milyar 300 milyon liralık bir kira desteğini esnafımıza hibe olarak vereceğiz. Bu iki destek kalemi çerçevesinde önümüzdeki 3 ay boyunca esnafımıza toplamda 5 milyar lira civarında bir hibe desteği sağlamayı planlıyoruz. Hazine taşınmazları üzerindeki turizm tesisleri ile deniz turizmi tesislerinin kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma ve hasılat payları ile ecrimisillerin ödeme sürelerini başvuru şartı aranmaksızın 1 yıl süreyle erteliyoruz. Bu ertelemenin turizm sektörüne katkısı 925 milyon liradır. Belediyelere de mülkiyet veya tasarruflarında bulunan taşınmazların irtifak hakkı, kiralama ve benzeri kullanımından kaynaklanan bedellere indirim veya erteleme kararı alabilme imkanı sağlanılıyor.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER